Bir insanın kendisine dair oluşturduğu zihinsel tasarım, onun nasıl bir insan olduğu hakkında bize güçlü ipuçları verir. Kişinin “kendi tasarımı” dediğimiz bu algı, onun kim olduğuna, nasıl davrandığına ve kendini diğerlerine nasıl sunduğuna dair düşüncelerinden oluşur. Bu yazıda, bir bireyin kendilik algısının nasıl oluştuğunu, neden bütünlük ve tutarlılık göstermesi gerektiğini, ayrıca kişilik bozukluklarında bu algının nasıl etkilendiğini inceleyeceğiz.
Kendilik Tasarımı: Bireyin Kendi Algısı
İnsanın kendine dair tasarımı, “Ben kimim?” sorusuna verdiği yanıttır. Bu yanıt, bireyin kendisiyle ilgili düşüncelerinden, hislerinden ve inançlarından meydana gelir. Eğer bu kendilik tasarımı tutarlı, bütünlük içinde ve değişmez nitelikte ise, kişinin psikolojik yapısının sağlam olduğunu söyleyebiliriz.
Bir birey kendilik tasarımında kararlı ve sürekli bir çizgiye sahipse, kendisiyle ilgili belirsizlik yaşamaz. Bu, kişiliğin farklı yönlerinin hayatın farklı alanlarına dengeli bir şekilde yansıtıldığı anlamına gelir. Ancak, bazı bireylerde bu tutarlılık eksik olabilir. Örneğin, bir roman karakteri gibi bazı insanlar, bir ortamda son derece sosyal ve girişkenken, başka bir ortamda tam tersine çekingen ve içe dönük bir tavır sergileyebilir. Bu durumda, kişinin kendilik algısında bir bütünlük olmadığını söyleyebiliriz.
Tutarlılık ve Bütünlük: Kişilik Bozuklukları ile İlişkisi
Bir bireyin kendilik tasarımındaki tutarlılık, onun kişilik bozuklukları açısından değerlendirilebilmesi için önemli bir ölçüttür. Kişilik bozukluğu olan bireylerde, genellikle kendilik tasarımı net değildir ve kimlik duygusu tutarsızlık gösterebilir. Örneğin, borderline kişilik bozukluğuna sahip bireyler, bir anda yakınlık arayışındayken bir anda ilişkilerini sabote etme eğilimi gösterebilirler. Bu durum, bireyin kim olduğuna ve ne istediğine dair değişken bir algısı olduğuna işaret eder.
Ancak, bazı kişilik bozukluklarının ortak özellikleri de vardır. Örneğin:
- Antisosyal Kişilik Bozukluğu: Bu bireyler sosyal normlara uymakta güçlük çekerler. Ancak, bu tutum her alanda görülmez; ofis ortamında farklı, sosyal yaşamda farklı davranabilirler. Yani, bir alanda antisosyal iken, başka bir alanda uyumlu görünebilirler.
- Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu: Bu bireyler mükemmeliyetçi ve sistematik olma eğilimindedir. Ancak, yalnızca belirli alanlarda bu mükemmeliyetçiliği gösterip diğer alanlarda daha esnek davranmaları, kendilik tasarımlarında bir bütünlük eksikliğine işaret eder.
Bu tür bozukluklarda, bireyler çok güçlü bir şekilde belirli özellikleri gösterirken diğer alanlarda bu özellikleri sergileyemezler.
Kendi Tasarımında Tutarlılık Geliştirmenin Önemi
Kendilik tasarımı bütün ve kararlı olan bireyler, hangi durumda ne hissedecekleri ve nasıl tepki verecekleri konusunda bir belirliliğe sahiptir. Bu, onların hayatta daha sağlam ve öngörülebilir bir duruş sergilemelerini sağlar. Örneğin, kişi kendisini sakin ve dengeli bir insan olarak tanımlıyorsa, bu, hayatın farklı alanlarında da aynı yaklaşımı gösterecektir.
Sonuç
Bir bireyin kendi tasarımına dair oluşturduğu kendilik algısı, psikolojik sağlamlık açısından önemlidir. Bu algı, onun hayatındaki tutarlılık ve bütünlük düzeyini belirler. Kişilik bozuklukları olan bireylerde bu bütünlük eksik olabilir, ancak bu eksiklik belirli bir metodoloji ve terapi süreciyle desteklenebilir. Sonuç olarak, kendilik tasarımının güçlü ve tutarlı olması, bireyin kimlik duygusunu pekiştirir ve ona psikolojik sağlamlık kazandırır.