Cannot Say Ölçeği Nedir?

Psikometri

Cannot Say (?) ölçeği, bireyin yanıtlamadığı veya hem doğru hem de yanlış seçeneklerini işaretlediği toplam madde sayısını ölçen bir değerlendirme aracıdır. MMPI ve MMPI-2 testlerinde bir geçerlilik ölçeği olarak yer almakla birlikte, sabit bir madde havuzuna sahip olmadığı için resmi bir ölçek olarak kabul edilmez.

Cannot Say ölçeği, özellikle bireyin test yanıtlamaya ne kadar istekli olduğunu, bilişsel kapasitesini ve test içeriğine olan duyarlılığını anlamak için önemlidir. Çok fazla yanıtlanmamış madde, bilişsel sınırlamalar, ilgisizlik veya muhalif bir tutum göstergesi olabilir.

Cannot Say ölçeği

Cannot Say Ölçeğinin Kullanımı ve Önemi

Cannot Say ölçeği, psikolojik değerlendirme süreçlerinde aşağıdaki nedenlerle önemlidir:

  • Yanıtların eksik olup olmadığını belirler.
  • Bireyin test sürecine yaklaşımını analiz eder.
  • Öğrenme güçlükleri, bilişsel engeller veya test motivasyonu hakkında bilgi verir.
  • Psikometrik profilde bozulmalar olup olmadığını kontrol eder.

Cannot Say ölçeğinin yüksek olması, bireyin testi tam olarak anlamadığını veya kasıtlı olarak eksik yanıt bıraktığını gösterebilir. Bu nedenle, klinik değerlendirme sürecinde testin geçerliliğini anlamak için kritik bir role sahiptir.

Cannot Say Ölçeği Skorlarının Yorumlanması

Cannot Say ölçeği skorları, bireyin test sürecine verdiği tepkiyi analiz etmek için kullanılır. Fazla sayıda eksik yanıt, test sonuçlarının geçerliliğini etkileyebilir ve yanlış yorumlamalara yol açabilir.

1. Düşük Cannot Say Skorları (0-3)

  • Bireyin testi dikkatli ve özenli bir şekilde tamamladığını gösterir.
  • Yanıtlarını verirken içeriğe karşı duyarlılık göstermiştir.
  • Geçerliliği yüksek ve güvenilir bir profil oluşturur.

2. Orta Düzey Cannot Say Skorları (4-10)

  • Birey bazı maddeleri kasıtlı olarak yanıtsız bırakmış olabilir.
  • Belli konular hakkında yeterli deneyime sahip olmadığı için yanıtlamaktan kaçınmış olabilir.
  • Profil geçerliliğini ciddi şekilde bozmaz, ancak bazı ölçeklerde sapmalara neden olabilir.

3. Yüksek Cannot Say Skorları (11-30)

  • Birey kararsız veya endişeli olabilir, bu nedenle birçok maddeyi boş bırakmıştır.
  • Eksik yanıtlar, test sonucunu önemli ölçüde etkileyebilir ve testin güvenilirliğini sorgulanır hale getirebilir.
  • Özellikle okuma güçlüğü veya bilişsel engelleri olan bireylerde görülebilir.

4. Çok Yüksek Cannot Say Skorları (31 ve üzeri)

  • Test geçerliliği bozulmuştur.
  • Birey ya kasıtlı olarak testi tamamlamamıştır ya da ciddi bilişsel sınırlamalara sahiptir.
  • Eğer mümkünse, test yeniden yapılmalı veya eksik yanıtlar tamamlatılmalıdır.

Cannot Say Ölçeği ve Zeka/Okuma Yeteneği İlişkisi

Araştırmalar, Cannot Say skorları ile bireyin zeka seviyesi ve okuma yeteneği arasında doğrudan bir ilişki olduğunu göstermektedir. Örneğin:

  • Ball ve Carroll (1960) çalışmasına göre, düşük zeka seviyesine sahip ergenler, Cannot Say ölçeğinde daha yüksek skorlar almıştır.
  • Archer ve Gordon (1991) araştırmasına göre, düşük okuma yeteneği, yüksek Cannot Say skorlarıyla ilişkilendirilmiştir.
  • Gottesman ve arkadaşları (1987) normal ergenlerde ortalama Cannot Say skorunun 3 civarında olduğunu bulmuştur.

Bu veriler, yüksek Cannot Say skorlarının yalnızca testten kaçınma veya ilgisizlikle değil, aynı zamanda bilişsel sınırlamalarla da ilişkili olabileceğini göstermektedir.

Cannot Say Ölçeğinin Klinik Kullanımı

Cannot Say ölçeği, yalnızca bireyin test sürecine verdiği tepkiyi anlamakla kalmaz, aynı zamanda kişinin bilişsel işlevleri ve test içeriğiyle ilişkisini de analiz etmeye yardımcı olur.

Eğer bir bireyin Cannot Say skoru 30’un üzerindeyse, şu adımlar önerilir:

  1. Bireye eksik kalan maddeleri tamamlaması için ek süre verilmelidir.
  2. Bilişsel veya okuma güçlükleri olup olmadığı değerlendirilmelidir.
  3. Bireyin testi kasıtlı olarak tamamlamaktan kaçınıp kaçınmadığı göz önünde bulundurulmalıdır.

Sonuç ve Klinik Öneriler

Cannot Say ölçeği, MMPI ve MMPI-2 testlerinde testin geçerliliğini anlamak için kritik bir ölçektir. Çok yüksek Cannot Say skorları, test sonuçlarını geçersiz hale getirebilir ve bireyin değerlendirme sürecine nasıl yaklaştığını anlamak için ek değerlendirmeler gerektirebilir.

Psikologlar ve klinisyenler, Cannot Say skorlarını yorumlarken bireyin bilişsel kapasitesini, test içeriğine verdiği tepkileri ve genel psikolojik durumunu göz önünde bulundurmalıdır.

Kaynakça: Archer, R. (2005). MMPI-A: Assessing adolescent psychopathology. Routledge.

TAGS

CATEGORIES

PSİKOMETRİ

No responses yet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir