K Ölçeği Nedir?

Psikometri

K ölçeği, kendini kandırma (self-deception) ve izlenim yönetimi eğilimlerini ölçen psikolojik bir değerlendirme aracıdır. MMPI testinin orijinal geçerlilik ölçeklerinden sonuncusu olarak geliştirilmiş olup, özellikle psikolojik belirtileri hafife alan bireyleri belirlemek için tasarlanmıştır.

K ölçeğinin temel amacı, bazı bireylerin klinik testlerde psikolojik belirtilerini gizleyerek normal sınırlarda (WNL – Within Normal Limits) görünen ancak gerçekte ciddi psikopatoloji sergileyen profiller oluşturmasını engellemektir.

K Ölçeğinin Geliştirilmesi

K ölçeği, Meehl ve Hathaway (1946) tarafından geliştirilmiştir. Araştırmacılar, davranış bozukluğu olan 50 yetişkin hasta (25 erkek, 25 kadın) ile normal bireyleri karşılaştırarak ölçeğin ilk formunu oluşturmuştur. İlk olarak L6 adı verilen 22 maddelik bir ölçek geliştirilmiş ancak depresyon ve şizofreni belirtilerine duyarsız kaldığı fark edilmiştir.

Bu eksikliği gidermek için:

  • 8 yeni madde eklenmiş,
  • Bu maddeler depresif ve şizofrenik hastalar arasında fark yaratacak şekilde belirlenmiş,
  • K ölçeğinin duyarlılığı artırılmıştır.

Sonuç olarak, K ölçeği L ölçeğinden daha incelikli (subtle) maddeler içerir ve bilinçli olarak manipüle edilmesi daha zordur.

K Ölçeği Nasıl Çalışır?

K ölçeğinin maddeleri, hem psikopatolojiye hem de yanıt verme stiline duyarlıdır. Özellikle yüksek skorlar, bireyin psikolojik belirtilerini bilinçli veya bilinçsiz olarak bastırma eğiliminde olduğunu gösterirken, düşük skorlar bireyin psikolojik rahatsızlıklarını abartma eğiliminde olduğunu gösterebilir.

K ölçeği, MMPI-2 testindeki beş temel klinik ölçeğin hassasiyetini artırmak için kullanılır:

  • Hipochondriasis (Scale 1) – K ağırlığı: 0.5
  • Psikopatik Sapma (Scale 4) – K ağırlığı: 0.4
  • Psikastenya (Scale 7) – K ağırlığı: 1.0
  • Şizofreni (Scale 8) – K ağırlığı: 1.0
  • Hipomani (Scale 9) – K ağırlığı: 0.2

K Ölçeği Skorlarının Yorumlanması

  • Yüksek K Skorları:
    • Psikolojik rahatsızlıkları hafife alma eğilimi,
    • Test sürecine karşı dirençli olma,
    • Kendini güçlü ve sağlıklı gösterme arzusu,
    • Özellikle iş başvuruları, velayet davaları ve askeri değerlendirmelerde sık görülür.
  • Düşük K Skorları:
    • Psikopatolojiyi abartma eğilimi,
    • Kendini daha sorunlu gösterme,
    • Hastalık ya da psikolojik destek alma motivasyonu,
    • Genellikle depresyon, anksiyete ve diğer duygusal rahatsızlıklarda görülür.

K Ölçeğinin Günümüz Kullanımı ve Geleceği

K ölçeğinin başlangıçta geliştirilmiş olan ağırlıkları, 65 yılı aşkın bir süredir kullanılmaktadır. Ancak zaman içinde test yanıt kalıplarında değişiklikler yaşandığından, bazı araştırmacılar güncellenmiş K ağırlıklarının belirlenmesi gerektiğini öne sürmektedir. Özellikle iş başvurularında ve adli değerlendirmelerde K düzeltmesi kullanmanın geçerliliği tartışmalıdır.

Sonuç olarak, K ölçeği psikiyatri kliniklerinde hâlâ önemli bir geçerlilik ölçeği olarak kabul edilmekte ve test yanıtlarını daha doğru analiz etmeye yardımcı olmaktadır. Ancak, gelecekte yeni norm çalışmaları ve yanıt analizleri ile ölçeğin güncellenmesi gerekmektedir.

Kaynakça: Nichols, D. S. (2011). Essentials of MMPI-2 assessment. John Wiley & Sons.

TAGS

CATEGORIES

PSİKOMETRİ

No responses yet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir