Orta çocukluk dönemi, çocukların bağımsızlığa doğru adımlar attığı, beceriler geliştirdiği ve çevrelerine daha fazla uyum sağladığı önemli bir geçiş sürecidir. Anna Freud (1965), bu gelişim sürecini, egosantriklikten arkadaşlığa, bedensel baskıdan beden üzerinde hakimiyete ve bağımlılıktan bağımsızlığa geçiş şeklinde tanımlamıştır. Bu geçişler, çocukların bu dönemde başardığı görevlerin örnekleridir. Ancak her çocuğun gelişim hızı farklı olabileceğinden, bazı beceriler diğerlerinden geride kalabilir. Yine de, bu dönemdeki bir çocuğun gelişim evresini fark etmek mümkündür.
6 ve 7 yaşındaki çocukların, belirli bir bağımsızlık kapasitesine sahip oldukları uzun zamandır kabul edilmektedir. Kültürümüzde çocuklar ergenlik dönemine kadar bağımlı kalsa da, 6-7 yaş arası çocuklar, eğitimleri ve uyum sağlamaları için gerekli olan temel becerileri öğrenmek amacıyla okula gitmeye başlar. Anaokulu ve kreşler, önceden aile içinde gerçekleşen sosyalizasyon deneyimlerini sağlar. Kohlberg ve Gilligan (1971), tüm kültürlerin “iki büyük dönüşüm ve gelişim aşamasını” kabul ettiğini belirtmişlerdir: Bunlardan biri 5-7 yaş arası, diğeri ise ergenlik dönemindedir.
Tarihsel Bağlamda 7 Yaşın Önemi
Tarihsel olarak 7 yaş, birçok kültürde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmiştir. Katolik Kilisesi, 7 yaşını akıl yaşı olarak görmüş ve ilk komünyonun bu yaşta yapılmasını önermiştir. Aynı şekilde, eski İngiliz kralları 7 yaşın hukuki anlamda önemli olduğunu belirlemişlerdir. 7 yaşın altındaki çocuklar, yalnızca suç işleme niyetine sahip olmadığı değil, aynı zamanda mahkemede yemin etme kapasitesine de sahip olmadığı kabul edilmiştir. Ayrıca, bu yaşta çocuklar çırak olarak eğitilmek üzere ticaret ve zanaat dallarına yönlendirilmişlerdir.
Sanayi Devrimi sırasında ise 7 yaşındaki çocuklar fabrika işçisi olarak çalıştırılmış, küçük bedenleri nedeniyle baca temizleyici ya da maden işçisi olarak istihdam edilmişlerdir. Bu durum, onların endüstriyel hastalıklara ve fiziksel istismara daha fazla maruz kalmalarına neden olmuştur. Amerika Birleşik Devletleri’nde çocuk işçi yasaları, çocukları korumak amacıyla çıkarılan ilk yasalar arasındadır.
Psikanalitik Perspektiften Gelişim
Freud, bu dönemi, medeni davranış kurallarının gelişiminde önemli bir adım olarak görmüştür. Freud’a göre, Ödipus kompleksi, çocuğun anne ve baba gibi ilk bağımlılık objelerine yönelik yaşadığı deneyimlerin temel formülünü sunar. Freud’un (1926) kaygılar hiyerarşisi, bu dönemdeki dileklerin zihinsel bir caydırıcı olarak kastrasyon tehdidini içerir ve bu arzuların bastırılmasıyla sonuçlanır. Bu dönemdeki enerjinin yaşıtlarına uygun görevlerin yerine getirilmesine yönlendirildiği kabul edilir.
Orta Çocukluk Döneminde Gelişim Paternleri
Orta çocukluk dönemindeki gelişim süreci, bazı teorik modellerin ötesine geçerek daha karmaşık bir hal alabilir. Örneğin, bazı çocuklar bu dönemi istikrarlı bir şekilde geçirirken, diğerleri erken çocukluk dönemindeki davranış problemlerini orta çocuklukta da sürdürmektedir. Chess ve Thomas (1984) bu dönemde “zor çocuklar” olarak adlandırılan bir grup çocuk tanımlamışlardır. Bu çocuklar, okul problemleri, sosyal zorluklar ve psikiyatrik rahatsızlıklarla bağlantılı olan erken dönem davranışlar sergilerler. Yeni durumlara yavaş adapte olurlar ve çevresel uyarıcılara karşı yoğun olumsuz tepkiler gösterirler.
Uzunlamasına çalışmalar, orta çocukluk döneminde davranış bozukluklarının özellikle orta sınıf çocuklarda yaşla birlikte azaldığını göstermiştir. Ancak daha güncel çalışmalar, bazı çocuklarda bu davranış bozukluklarının kalıcı olduğunu ve yeni stres etkenlerinin eklenmesiyle daha da kötüleştiğini ortaya koymuştur. Chess ve Thomas gibi araştırmacılar, bu çocukların zor sosyal ortamlara uyum sağlamakta zorluk yaşadıklarını ve genellikle okul çağına geldiklerinde psikiyatrik yardıma ihtiyaç duyduklarını belirtmişlerdir.
Orta çocukluk dönemi, çocukların hem bireysel hem de sosyal gelişimlerinde kritik bir rol oynayan karmaşık bir süreçtir. Bu dönemde gelişen bağımsızlık, akademik başarılar ve sosyal ilişkiler, çocukların gelecekteki yaşantılarını derinden etkilemektedir.
Kaynakça
- Freud, A. (1965). The Psychoanalytic Study of the Child. New York: International Universities Press.
- Kohlberg, L., & Gilligan, C. (1971). The Adolescent as Philosopher: The Discovery of the Self in a Postconventional World. New York: Harper & Row.
- Aries, P., & Baldick, R. (1962). Centuries of Childhood: A Social History of Family Life. New York: Vintage Books.
- Pinchbeck, I., & Hewitt, M. (1969). Children in English Society. London: Routledge.
- Shapiro, E. (1977). Developmental Lines: Clinical Applications of Child Psychoanalysis. New York: Basic Books.
- Diderot, D. (1966). The Encyclopedia of Diderot & d’Alembert: Collaborative Translation Project. Translated by P.N. Furbank.
- Rudnytsky, P.L., & Spitz, R.A. (1994). Freud and Augustine: Psychoanalysis and the Human Quest for Meaning. New York: Columbia University Press.
- Bornstein, M.H. (1951). The Oedipus Complex and Development. Chicago: University of Chicago Press.
- Chess, S., & Thomas, A. (1984). Temperament and Development. New York: Brunner/Mazel.
- Richman, N., et al. (1982). Longitudinal Studies in Epidemiology: Children in London. London: Tavistock Publications.
- Caspi, A., et al. (2003). Personality Development across the Life Course: Longitudinal Studies from Childhood to Adulthood. New York: Cambridge University Press.