klinik psikoloji dersleri

Erken Dönem Psikoloji Yaklaşımları: Yapısalcılık ve İşlevselcilik

Merhaba, ben Dr. Umut KARAGÖZ. Psikolojinin temel kavramlarını açıklıyor ve sıkça sorulan soruları yanıtlıyorum. Bu yazıda, psikolojinin bazı erken dönem yaklaşımlarını ele alacağız. İlk olarak, Wilhelm Wundt adında birinden bahsedeceğiz. Wundt, 1832-1920 yılları arasında yaşamıştır ve işte burada bir fotoğrafını görüyorsunuz. Kendisi, dünyanın ilk deneysel psikoloji laboratuvarını Leipzig Üniversitesi‘nde kurmasıyla tanınır.

Wundt, bir yapısalcıydı ve yapısalcılık, bilinci parçalanabilir parçalara ayırarak incelenebilir hale getirmeye çalışan bir psikoloji yaklaşımıydı. Yapısalcılar, bilincin tüm parçalarını veya yapısını anlayabilirsek, bilincin kendisini daha iyi anlayabileceğimizi düşünüyorlardı. Yapısalcıların bu amaçla kullandığı bir teknik de içebakış olarak bilinir. İçebakış, katılımcıların laboratuvara gelip deneyimlerini rapor etmelerini içerir. Örneğin, bir yapısalcı laboratuvarına gittiğinizde size bir uyarıcı gösterilir ve bu kırmızı daireyi görmek nasıl bir deneyim diye sorulabilir.

Bu yaklaşımın sorunu ise tahmin edebileceğiniz gibi, çok öznel olmasıdır. 100 kişiye bu kırmızı daireyi görmenin nasıl bir şey olduğunu sorarsam, muhtemelen 100 farklı cevap alırım ve bu da verileri anlamlı bir şekilde analiz etmeyi çok zorlaştırır. Bu nedenle, yapısalcılık zamanla etkisini yitirdi.

Yapısalcılık ve İşlevselcilik

Aynı dönemde, William James adlı Amerikalı bir psikolog tarafından desteklenen başka bir görüş ortaya çıktı. William James, 1842-1910 yılları arasında yaşamıştır ve işte burada bir fotoğrafını görüyorsunuz. James, bizim bazı özelliklerimiz ve yeteneklerimiz olduğunu, ancak bu özellik ve yeteneklerin deneyimlerini anlamaya çalışmaktansa, bunların bir amaca hizmet ettiğini hatırlamamız gerektiğini savundu. Bu yaklaşım işlevselcilik olarak bilinir.

Yapısalcıların “Kırmızı bir daireyi görmek nasıl bir şeydir?” sorusunu sormak yerine, işlevselci bir yaklaşım “Neden kırmızı görüyoruz? Renk görme ne işe yarar, bize nasıl yardımcı olur?” sorularını sorar. James, bilinci parçalara ayırmaya çalışmaktansa, bu soruların bilinci anlamamıza daha çok yardımcı olacağını düşündü. Tahmin edebileceğiniz gibi, James, Charles Darwin’in 1859’da yayımladığı Türlerin Kökeni Üzerine adlı eserindeki doğal seçilim fikirlerinden büyük ölçüde etkilenmiştir.

Bugün işlevselci psikologlar pek olmasa da, bu genel yaklaşım, evrimsel psikoloji biçiminde devam etmektedir.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *