Sessizlikle Konuşan Test: MMPI’da Batık Profilin Anlattıkları

Psikometri

Psikolojide bazen en güçlü ses, sessizliktir. Bazen bir test, söylenmeyenleri fısıldar. Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri (MMPI), yalnızca bireyin ne söylediğine değil, neyi sakladığına da dikkat kesilen nadir araçlardan biridir. Bu envanterin en sessiz ama en dikkat çekici hikâyelerinden biri, “batık profil”dir.

“Batık profil” ifadesi, klinik alt ölçeklerde olağandışı biçimde düşük puanların belirmesiyle tanımlanır. İlk bakışta bireyin oldukça sağlıklı, uyumlu ve sorunsuz olduğu izlenimi doğar. Ancak dikkatli bir klinik göz, bu sessizliğin ardında bir çığlık olup olmadığını sormadan edemez. Bu profil, sıklıkla savunucu yanıtlayıcıların, gerçek içsel durumlarını bilinçli ya da bilinçdışı biçimde maskelediklerinde ortaya çıkar. Bir başka deyişle, bu test sonuçları, kişinin “iyi görünmeye çalıştığı” ya da “rahatsız edilmek istemediği” bir iç dünyaya işaret eder.

Savunmanın Sessiz Dili

MMPI’da L (Lie – Yalan) ve K (Correction – Düzeltme) ölçekleri özellikle bu noktada devreye girer. Batık profillerde sıklıkla yüksek L ve K puanları, buna karşılık klinik ölçeklerde genel bir çöküklük (düşüklük) gözlenir. L ölçeği, kişinin sosyal olarak onaylanabilir yanıtlar verme eğilimini; K ölçeği ise daha bilinçli bir savunuculuğu temsil eder. Yani kişi, belki de içten içe acı çekmektedir, ama bunu göstermek istememektedir.

Böylesi bir profilin arkasında neler olabilir? Mesleki değerlendirmeye tabi tutulan bir yönetici, boşanma aşamasında çocuğun velayetini almak isteyen bir ebeveyn, askeriye ya da polis alımı için teste giren bir aday… Hepsi, “sağlıklı” görünmenin önem arz ettiği durumlar içindedir. Ancak bazen, en çok iyi görünmeye çalışanlar, en çok desteğe ihtiyaç duyanlardır.

Klinik İçgörüyle Ele Alınmalı

Batık profillerin yorumlanmasında yüzeydeki sessizliğe aldanmamak gerekir. Bu profil tek başına bir tanı ya da hüküm verdirmez; ancak kliniğin, öykünün ve terapötik ilişkinin pusulasıyla birleştirildiğinde derin bir içgörü sunar. Danışanın gerçek sıkıntıları, bastırılmış duyguları ya da içsel çatışmaları, bu profilin altında sessizce bekliyor olabilir.

Bir batık profil, psikopatolojinin yokluğunu değil, bazen çok başarılı bir inkâr mekanizmasını temsil eder. Ve bu mekanizma, bazen bireyin yıllarca ayakta kalmasını sağlamış olabilir. Ancak psikoloji, sadece bireyin işlevselliğine değil, içsel özgürlüğüne de kulak verir.

Bu yüzden MMPI’da batık bir profil gördüğümüzde, o sessizlikle konuşan yanıtları ciddiye alırız. Çünkü psikolojik testlerde bazen en önemli şey, ne söylendiği değil, neyin söylenmediğidir.

Örnek Rapor (Batık Profil)

PSİKOLOJİK DEĞERLENDİRME RAPORU

Danışan, XXXXX adaylığı sürecinde psikolojik değerlendirme amacıyla başvuruda bulunmuştur. Klinik görüşmede, herhangi bir psikiyatrik tanı almadığını, geçmişte psikiyatrik izlem veya tedavi öyküsü olmadığını, ayrıca adli sicil kaydının bulunmadığını beyan etmiştir. Danışan bekâr olup ailesiyle birlikte yaşamaktadır. Görüşme boyunca kontrollü, ölçülü ve mesafeli bir izlenim vermiştir. Duygularını doğrudan ifade etmekten kaçındığı, iç dünyasına dair konularda daha yüzeysel ve genel açıklamalarda bulunduğu gözlemlenmiştir.

MMPI (Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri) Değerlendirmesi:

Danışana uygulanan MMPI’dan elde edilen geçerlik ölçekleri profili, belirgin bir şekilde savunmacı bir yanıt tarzını işaret etmektedir. Özellikle L (Lie – Yalan) ölçeğinin 70T puanına ulaşması, bireyin sosyal olarak onaylanan bir imaj çizmeye çalıştığını, kusurlarını ve içsel çatışmalarını inkâr etme eğiliminde olduğunu düşündürmektedir. F (Frequency – Nadir Onaylanan Davranışlar) puanının düşük (40T) olması, patolojiye dair belirti bildirimlerinin az olduğunu; K (Correction – Düzeltme) ölçeğinin orta-üst düzeyde (56T) olması ise daha bilinçli ve kontrollü bir savunma biçimini işaret etmektedir.

Bu konfigürasyon MMPI literatüründe “batık profil” (submerged profile) olarak tanımlanır. Klinik alt ölçeklerde göze çarpan yaygın düşüklük, danışanın ruhsal sıkıntılarını testte bastırdığını, duygu durumuna ilişkin belirtileri minimize ettiğini ya da farkında olmadığını düşündürmektedir. Klinik alt ölçek puanlarının çoğu 35T–43T aralığındadır ve psikopatolojiye dair anlamlı bir yükseklik içermemektedir. Ancak bu durum, bireyin ruhsal açıdan bütünüyle sağlıklı olduğunu göstermez; daha çok, psikometrik olarak görünür olmasını engelleyen güçlü savunmaların işaretidir.

Klinik Gözlem ve Yorum:

Batık profil; genellikle kişinin güçlü sosyal uyum beklentilerine, statüye dair kaygılarına, başarısızlık ya da dışlanma korkularına eşlik eden bir savunma örüntüsü olarak değerlendirilir. Görüşme sırasında da danışanın duygularını doğrudan ifade etmemesi, kendini güçlü ve kontrollü gösterme eğilimi, bu profil ile örtüşmektedir. Bu bağlamda, testten elde edilen veriler klinik anlamda yeterli derinlik sunmamakta; ancak savunmacı yapılanmayı ve bireyin iç görü düzeyine dair dolaylı bilgiler sağlamaktadır.

Kişinin içsel çatışmaları, duygusal baskılanmaları ya da bastırdığı dürtüsel yaşantıları, bu test aracılığıyla doğrudan değerlendirilememiştir. Bu tür profil yapılarına sahip bireylerde sıklıkla görülen durum, dışsal olarak yüksek işlevsellik ve sosyal uyum sergilenirken, içsel dünyada yalnızlık, yetersizlik, değersizlik gibi duygularla mücadele edilmesidir.

Sonuç ve Öneriler:

Danışanın MMPI değerlendirmesinde geçerli ve güvenilir bir klinik profil elde edilememiştir. Savunmacı tutum nedeniyle testte batık profil oluşmuş, bu da klinik anlamda sağlıklı bir kişilik yapısından ziyade, belirti bildiriminden kaçınan bir yanıt tarzını düşündürmüştür.

Bu nedenle danışanın psikolojik değerlendirmesinin daha derinlemesine yapılabilmesi için aşağıdaki önerilerde bulunulmaktadır:

  1. Projektif testler (özellikle Rorschach Testi, gerekirse TAT) ile içsel çatışmaların, dürtüsel yaşantıların ve duygusal dinamiklerin değerlendirilmesi,
  2. Kısa süreli klinik görüşmeler ile danışanın iç görü kapasitesinin, duygusal ifade tarzının ve savunma mekanizmalarının daha doğrudan gözlenmesi,
  3. Psikodinamik yönelimli değerlendirme yaklaşımlarıyla bireyin bastırdığı psikolojik içeriklerin daha güvenli bir bağlamda ele alınması.

Danışanın özellikle yüksek sorumluluk içeren mesleki hedefi göz önüne alındığında, psikolojik değerlendirme sürecinin yalnızca test performansına değil, çok boyutlu bir klinik değerlendirmeye dayanması önemlidir.

TAGS

CATEGORIES

PSİKOLOJİ

No responses yet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir