Bilişsel-Davranışçı Terapi Grupları: Olanaklar ve Zorluklar

Bilişsel-Davranışçı Terapi (BDT) Nedir?

Bilişsel-Davranışçı Terapi (BDT), çeşitli psikiyatrik bozukluklar için etkili olduğu kanıtlanmış bir psikoterapi türüdür. Depresyondan kaygı bozukluklarına, kişilik bozukluklarından psikotik bozukluklara kadar geniş bir yelpazede etkili olduğu gösterilmiştir (Beck & Weishaar, 2000). BDT, genç bir terapi yöntemi olmasına rağmen, çok sayıda araştırma ve veri üretmiştir. Bu terapiye yönelik geniş bir destek bulunmaktadır ve birçok teorik açıklama psikopatoloji açısından kabul görmüştür (Bieling & Kuyken, 2003; Clark, Beck, & Alford, 1999).

Bilişsel-Davranışçı Terapi Grupları

BDT’nin Grup Formatında Uygulanması

Geleneksel olarak BDT bireysel formatta tanımlanmış ve uygulanmıştır. Ancak, Beck, Rush, Shaw ve Emery (1979) tarafından yazılan depresyon tedavisi konusundaki klasik metin, grup formatının kullanımını da içermektedir. Grup formatının keşfi, daha fazla hastanın belirli bir süre içinde bireysel terapi yerine grup terapisi ile tedavi edilebilmesi amacına dayanmaktadır (Hollon & Shaw, 1979). Ayrıca, grup terapisi, terapistlerin zamanını %50 oranında daha verimli kullanmalarını sağlamaktadır (N. Morrison, 2001). Grup formatı kullanıldığında, sağlık sistemi için genel maliyet tasarrufları da sağlanabilir (N. Morrison, 2001; Scott & Stradling, 1990).

BDT Gruplarının Etkinliği

BDT’nin grup formatındaki etkinliği, 1970’lerden bu yana yapılan araştırmalarla da doğrulanmıştır. Depresyon alanında yapılan erken dönem çalışmalar, grup BDT’nin diğer tedavilere göre üstün olduğunu ancak bireysel BDT kadar etkili olmadığını göstermiştir (Beck et al., 1979). Daha sonraki incelemeler ve meta-analizler, grup ve bireysel BDT’nin depresyon tedavisinde eşdeğer seviyede etkin olduğunu öne sürmektedir (Burlingame, MacKenzie, & Strauss, 2004; Robinson, Berman, & Neimeyer, 1990). Sosyal fobi gibi bazı klinik problemler ise grup formatında daha etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Sosyal fobi, diğer insanlarla olan korku ve sosyal değerlendirme kaygısı gibi sorunları grup ortamında daha iyi test edebilir (Heimberg, Salzman, Holt, & Blendell, 1993). Grup BDT, sosyal fobi için çok sayıda sosyal duruma maruz kalma ve rol yapma fırsatları sağlar ve sosyal etkileşimler hakkında geri bildirimler sunar.

BDT Gruplarının Avantajları

BDT gruplarının başarısı, etkinlik ve maliyet etkinliği göz önüne alındığında, zamanla daha fazla bozukluğun bu modellikte tedavi edilmesi muhtemeldir. Bu nedenle, grup formatına özel yöntemlerin geliştirilmesi önemlidir. Şu anda, birçok spesifik bozukluk için grup BDT protokolleri literatürde mevcuttur. Depresyon, panik, obezite, yeme bozuklukları ve belirli popülasyonlarda çalışma gibi çeşitli yaklaşımlar yayınlanmıştır (White & Freeman, 2000). BDT grupları, birçok bozukluk için etkili ve etkilidir, ancak grup formatında bazı önemli eksiklikler bulunmaktadır.

Grup BDT’nin Zorlukları

Grup BDT protokolleri genellikle bireysel tedavi stratejilerine dayanır, bu nedenle grup dinamiklerine yeterince dikkat edilmez. BDT guplarinda, grup üyelerinin birbirleriyle ve terapistlerle olan etkileşimleri göz önüne alındığında, grup süreci terapötik fırsatlar sunar. Ancak, geleneksel BDT protokolleri, grup BDT’nin bireysel BDT’ye benzer olduğunu, sadece izleyici sayısının arttığını varsayar. Grup içi etkileşimler önemli öğrenme fırsatları ve bilgi alışverişleri sunar, bu nedenle grup sürecinin geleneksel BDT protokollerinde yeterince ele alınmaması önemli bir eksikliktir.

Bu durumu bir örnek üzerinden anlatmak gerekirse: Sosyal fobi ile mücadele eden altı katılımcıdan oluşan bir grup düşünün. Grup BDT protokollerine uygun olarak, Dr. Aylin katılımcılara bilişsel yeniden yapılandırma tekniklerini öğretmektedir. Ancak, protokol gereği bireysel stratejilere odaklandığı için grup içi dinamikler ve etkileşimler göz ardı edilmektedir. Örneğin, grup üyeleri arasında gelişen destekleyici ilişkiler ve birbirlerine verdikleri geri bildirimler, terapötik fırsatlar sunarken; Dr. Aylin, bu etkileşimleri derinlemesine incelemek yerine, yalnızca bireysel tekniklerin uygulanmasına ağırlık vermektedir. Bu durum, grup sürecinin önemini ve potansiyelini yeterince değerlendirememe sorununu ortaya koymaktadır.

Bilişsel-Davranışçı Terapi Grupları

Sonuç

BDT gruplarında, tekniklerin yanı sıra grup sürecinin de dikkate alınması ve optimize edilmesi gerekmektedir. Grup süreci ve tekniklerinin entegrasyonu, grup üyelerinin deneyimlerini ve öğrenmelerini artıracaktır. BDT gruplarının başarılı olabilmesi için, protokollerin grup süreciyle uyumlu olması ve bu süreçlerin tekniklerle birlikte kullanılması önemlidir.

Bu yazı, BDT gruplarının olanaklarını ve karşılaştıkları zorlukları ele alırken, grup formatında BDT’nin etkinliği ve avantajlarına dikkat çekmektedir. Ayrıca, grup dinamiklerinin BDT protokollerine nasıl entegre edilebileceği ve grup süreçlerinin optimize edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.

Kaynakça

  1. Beck, A. T., & Weishaar, M. E. (2000). Cognitive therapy. In R. J. Corsini & D. Wedding (Eds.), Current psychotherapies (6th ed., pp. 241-267). Peacock Publishers.
  2. Bieling, P. J., & Kuyken, W. (2003). Is cognitive case formulation science or science fiction? Clinical Psychology: Science and Practice, 10(1), 52-69.
  3. Clark, D. A., Beck, A. T., & Alford, B. A. (1999). Scientific foundations of cognitive theory and therapy of depression. John Wiley & Sons.
  4. Beck, A. T., Rush, A. J., Shaw, B. F., & Emery, G. (1979). Cognitive therapy of depression. Guilford Press.
  5. Hollon, S. D., & Shaw, B. F. (1979). Group cognitive therapy: a stage model. Cognitive Therapy and Research, 3(3), 333-349.
  6. Morrison, N. (2001). Group cognitive therapy: Treatment of choice or sub-optimal option?. Behavioural and Cognitive Psychotherapy, 29(3), 311-332.
  7. Scott, M. J., & Stradling, S. G. (1990). Group cognitive therapy for depression produces clinically significant reliable change in community-based settings. Behavioural and Cognitive Psychotherapy, 18(1), 1-19.
  8. Burlingame, G. M., MacKenzie, K. R., & Strauss, B. (2004). Small group treatment: Evidence for effectiveness and mechanisms of change. In M. J. Lambert (Ed.), Bergin and Garfield’s Handbook of Psychotherapy and Behavior Change (5th ed., pp. 647-696). John Wiley & Sons.
  9. Robinson, L. A., Berman, J. S., & Neimeyer, R. A. (1990). Psychotherapy for the treatment of depression: A comprehensive review of controlled outcome research. Psychological Bulletin, 108(1), 30-49.
  10. Heimberg, R. G., Salzman, D. G., Holt, C. S., & Blendell, K. A. (1993). Cognitive-behavioral group treatment for social phobia: effectiveness at five-year follow-up. Cognitive Therapy and Research, 17(4), 325-339.
  11. White, J., & Freeman, J. (2000). Cognitive-behavioral group therapy for specific problems and populations. In R. G. Heimberg & M. R. M. Norton (Eds.), Cognitive-behavioral group therapy for specific problems and populations. Guilford Press.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *